Metropollerde nüfus yoğunluğu artarken, milyonlarca aracın yer aldığı yollarda mikromobilite, karbon emisyonuna karşı en çevreci çözüm. Ortalama bir binek araç, her 1 litrelik benzin tüketiminde ortalama 2,35 gram karbon emisyonuna yol açıyor. Bu yılın başlarında, yalnızca İstanbul’da 4,6 milyonun üzerinde kayıtlı aracın yer aldığı düşünüldüğünde, çevresel zarar boyutu oldukça yüksek. Elektrikli scooter gibi inovasyonları barındıran mikromobilite, ‘sıfır karbon’ ayak izi ile hem çevreci, hem de pratik bir deneyim sunuyor. Peki son birkaç yıldır dünya ve Türkiye gündeminde öne çıkan mikro mobilite nedir? Mikromobilite hangi araçları barındırıyor ve faydaları sunuyor?
Mikromobilite Nedir?
Mikromobilite nedir sorusunun yanıtı, en basit tanımı ile saatte ortalama 25 kilometre hıza sahip, küçük ve hafif araçlardır. Mikromobilite araçları bisiklet ve kaykay gibi insan gücüyle çalışabildiği gibi, e-scooter gibi elektrikli de olabilir. Özel olarak satın alınabilen bu araçlar, aynı zamanda paylaşımlı olarak da kullanılabilir. Mikromobilite araçlarının hızları genellikle saatte 20 kilometre civarında olmakla birlikte, orta hızlarda 40 kilometrenin üzerine çıkabilir.
Mikromobilitenin tarihine baktığımızda, 70’li yıllarla birlikte bisikletlerin istasyon bazlı kullanımı mümkündü. 2000’li yıllarla birlikte ise serbest bisiklet paylaşımı öne çıktı. Akıllı telefon ve GPS gibi teknolojilerin yaygınlaşması, mikromobilite araçlarının paylaşımlı kullanımının önünü açtı. 2017-2018 ile birlikte, elektrikli motora sahip scooter’lar, mikromobilitenin önemli öğesi haline geldi.
Mikromobilite araçları ile IoT sayesinde nasıl iletişim kuruyoruz?
Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz IoT teknolojisi aslında: Herhangi bir nesnenin internete doğrudan veya dolaylı olarak bağlanabilmesi anlamına gelir. Bu teknoloji, ortamlardan verileri toplamayı, üzerinde işlem yapmayı ve göndermeyi sağlayan yerleşik işlemcileri, sensörleri ve iletişim donanımlarını kullanan web özellikli akıllı cihazlardan oluşur. Bu işlemleri, insan müdahalesi olmadan, diğer ilgili cihazlar ile iletişim kurup birbirlerinden aldıkları bilgiler ile gerçekleştirir.
Akıllı şehirlerde, mikromobilite araçlarından veri toplamak için IoT sensörleri kullanılır. Toplanan veriler, mikromobilite araçlarından daha kolay ve sorunsuz bir şekilde hizmet almak için işlenir. IoT teknolojisi, akıllı şehirlerde sunduğu imkanlar sayesinde; trafik sıkışıklığı, çevre kirliliği gibi sorunları azaltmaya yardımcı olarak daha yaşanabilir şehirler yaratmaya katkı sağlar.
Mikromobilite araçları internet erişimi ile donatılmıştır. İnternet erişiminin olduğu her alanda IoT devreye girmektedir. Böylece elde edilen veriler kişilere kolayca aktarılır. Aynı zamanda IoT, aracı uzaktan çalıştırma, akıllı kilit ve alarm sistemleri gibi birçok teknolojiyi bünyesinde barındırmaktadır. Bunlara ek olarak, araçların konumu, sürücü davranışları, enerji tüketimi, hız aktiviteleri gibi önemli ölçümlerin gerçek zamanlı takibini sağlar.
Mikromobilitenin Faydaları Nelerdir?
Şehir içi ulaşımda özel araçların kullanımı, karbon salınımı ile sera gazının ortaya çıkmasını sağlamanın ötesinde, aynı zamanda ciddi bir trafik sebebi. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerde trafik nedeniyle, insanlar her gün 1 saatin üzerine varan kayıp yaşıyor. Yapılan araştırmalar, şehir içindeki otomobil yolculuklarının yarısına yakınının, 5 kilometreden kısa mesafeler için yapıldığını gösteriyor. Gelinen noktada, şehir içi kısa mesafe yolculuklarında binek araç kullanımı hem bir zaman kaybı hem de çevresel hasar ortaya çıkarıyor. Mikro hareketlilik ise hem bir zaman tasarrufu hem de sıfır karbon etkisi ile öne çıkıyor. Mikromobilite teknolojilerinin faydaları ise şöyle sıralanabilir:
Mikro hareketlilik, metropol içinde trafik seviyesini azaltır.
Sürdürülebilir çevre yaklaşımı ile, fosil yakıt kaynaklı karbon emisyonunu düşürür.
Trafiğe takılmadan, zaman kaybı olmadan yolculuk yapmayı sağlar.
Şehir içi ulaşım tarafında yarattığı önemli değerlerle, mikromobilite araçları giderek yaygın hale gelmeye başladı. NUMO Mobilite Birliği verilerine göre, elektrikli scooter araçları dünyada 600’den fazla şehirde kullanılıyor. Paylaşımlı e-scooter deneyiminin ortaya çıkmasıyla birlikte, bu araçların 300 milyondan fazla kullanıldığı ifade ediliyor. Bu veriler, birkaç yıllık süre içinde dahi elektrikli araçların yarattığı küresel değeri ortaya koyuyor.
Kentsel Ulaşım Sorunu için En Önemli Çözüm
Şehir merkezlerine yönelik devam eden göç, bugün dahi iç açıcı durumda olmayan şehir içi ulaşımının, gelecen on yıllar içinde daha vahim olacağını gösteriyor. Yapılan araştırmalar, 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70’ine yakınının şehirlerde yaşayacağını gösteriyor. İstanbul’da yüzde 90’u bulabilen trafik yoğunluğu, gelecekte şehir içi ulaşımının daha ciddi problemler içerebileceğini gösteriyor.
Mikro mobilite öne çıkan faydaları ile şehir ulaşımının önemli parçası haline geldi. Türkiye’de, araştırmalara göre elektrikli scooter’lar, 3 milyondan fazla kişi tarafından kullanıldı ve bu sayı artmaya devam ediyor. Elektrikli araçlarla sessiz, ekonomik ve çevreci bir sürüş deneyimi yaşamak isteyenler, mikro hareketliliğin bir parçası oluyor.
2019’dan bu yana mikro mobilitenin önemli bir parçası olan BinBin, gelişmiş elektrikli scooter ağır ile sizi çevreci ve pratik bir sürüş deneyimine davet ediyor.